13 Aralık 2013 Cuma

BİNEK VE TİCARİ ARAÇ AYRIMI VE VERGİSEL DURUMU HAKKINDA
 
I- GİRİŞ
 
Ticari faaliyette bulunan işletmeler özellikle yıl sonunda vergisel avantajlar elde etmek için araç alımına gitmektedirler burada KDV Kanunu’nun 30/b maddesindeki indirim kısıtlamasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Söz konusu madde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağını hükme bağlamıştır.
 
Bu hüküm uyarınca, otomobil kiralayan veya işletenler dışındaki KDV mükellefleri işletmenin aktifine kaydetse dahi binek otomobili alımında ödediği KDV’yi indirim konusu yapamamaktadır.
 
İndirim kısıtlamasında mükelleflerin faaliyetleri ve aracın “binek otomobili” olup olmaması önem kazanmaktadır. Özellikle çift sıra koltuklu panelvan tipi araçlara ödenen KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı konusunda farklı görüşler ileri sürülmektedir. Satıcılar, çift sıra koltuklu panelvan tipi araçları 87.04 tarife pozisyonda göstermek suretiyle KDV indirimine dayanak hazırlamakta ve mükellefleri yanıltabilmektedir.
 
Bu makalede, genel olarak binek otomobillerine ödenen KDV’nin, özel olarak da panelvanlara, açık kasalı arazi araçlarına ve tek sıra koltuklu otomobillere ödenen KDV’nin indirilip indirilemeyeceğine ilişkin hususlar ele alınmıştır.
 
II- MEVZUAT HÜKÜMLERİ
 
KDV Kanunu’nun 30/b maddesi ile faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Ancak ne Kanunun 30/a maddesinde ne de bir başka maddede, KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı “binek otomobili”ne dair bir tanım bulunmamaktadır.
 
Bu konuda, KDV oranlarına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararlarında bazı tanımlar yer almaktadır. İndirimli KDV oranlarının tespit edildiği 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekindeki “Mal ve Hizmetlere Uygulanacak KDV Oranlarının Tespitine İlişkin Karar”ın 9. maddesinde Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 tarife pozisyonunda yer alan araçlar sayılarak, bu araçlardan kullanılmış olanların tesliminde KDV’nin %1 oranında uygulanması öngörülmüştür. Aynı maddede, KDV Kanunu’nun 30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında yüklenilen KDV’yi indirim hakkı bulunan mükelleflerin bu araçları tesliminde, Kararın 1/1. maddesinin (a) bendinde öngörülen %18 oranında vergi uygulanacağı belirtilmiştir. Ayrıca Kararnamenin 1. maddesinin 5. bendinde, (I) sayılı listenin 9. sırasında yer alan “kullanılmış” deyiminin, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na göre ÖTV’ye tabi olmayan taşıtları ifade ettiği belirtilmiştir. ÖTV Kanunu ekindeki listelerde yer alan malların tanımlarının da GTİP numaraları itibariyle yapıldığı malumdur.
 
Bu hükümler, KDV Kanunu’nun 30/a maddesine göre yüklenilen verginin indirim konusu yapılamayacağı “binek otomobili” tanımının, Türk Gümrük Tarife Cetvelindeki gümrük tarife istatistik pozisyonu (GTİP) numaraları itibariyle yapılacağı sonucunu doğurmaktadır.
 
Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 tarife pozisyonunda “Binek Otomobilleri ve Esas İtibariyle İnsan Taşımak Üzere İmal Edilmiş Diğer Motorlu Taşıtlar” başlığı altında, şoför dahil 9 kişiye kadar (8+1) insan taşımak üzere imal edilen araçlar yer almaktadır. Buna göre vergisi indirim konusu yapılamayacak olan 87.03 tarife pozisyonundaki araçlar; sedan, coupe, hatchback, station wagon, limuzin, spor veya yarış arabası tipi otomobiller ile çift sıra koltuklu panelvanlar, jipler ve küçük kasalı arazi taşıtlarıdır.
 
Burada özelikle çift sıra koltuklu panelvanların 87.03 tarife pozisyonunda olduğunu belirtmek isteriz. Çünkü satıcılar, ÖTV beyannamesinde aracın GTİP numarasını 87.04 tarife pozisyonunda göstermekte, ancak vergisini 87.03 tarife pozisyonundaki bu tip araçlar için geçerli olan %10 oranından ödemektedir. Vergi daireleri, aracın vergisi doğru hesaplandığı için, beyan edilen GTİP numarasına fazla dikkat etmemektedir. Ancak ÖTV beyannamesinde bu araçların 87.04 tarife pozisyonundan gösterilmesi, alıcıların bu araçları 87.04 tarife pozisyonunda olduğunu sanarak ödediği KDV’yi gönül rahatlığıyla indirim konusu yapmasını sağlamaktadır. Yapılacak bir incelemede, bu araçların vergisinin indirim konusu yapılamayacağı gerekçesiyle alıcılar, indirdikleri KDV tutarı kadar cezalı tarhiyata muhatap olabileceklerdir. Bu nedenle satıcıların, bilerek veya bilmeyerek alıcıların cezalı KDV ödemesine neden olacak bu şekildeki yanıltıcı beyanlardan kaçınmaları gerekir.
 
Kaldı ki, 1 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği’nin “Beyanname Verme Zamanı” başlıklı (12.2.1.) bölümüne 15 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği’nin (B/3.) bendi ile eklenen paragrafta, ÖTV beyannamelerinde matrah ve vergi tutarı dışında, GTİP numaralarını, mal ölçü birimlerini, açıklama ve eklerdeki bilgileri doğru olarak beyan etmeyen mükellefler hakkında VUK hükümleri uyarınca ikinci derece usulsüzlük cezası uygulanacağı açıklanmıştır. Buna göre 87.03 tarife pozisyonundaki çift sıra koltuklu panelvan satışında düzenlediği (2A) numaralı ÖTV beyannamesinde bu aracı 87.04 tarife pozisyonunda gösteren satıcılar adına ikinci derece usulsüzlük cezası uygulanması gerekmektedir.
 
Ayrıca şu hususu hatırlatmakta yarar görüyoruz. Karayolları Trafik Kanunu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın tip onayı yönetmeliği ve hatta Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’na göre yapılan araç sınıflandırmaları ile gümrük tarife cetveline göre belirlenen araç tanımları arasında farklılıklar olabilmektedir. ÖTV ve KDV uygulamasında araç cinslerinin tespitinde, gümrük tarife cetveline göre belirlenen GTİP numarası esas alınmakta, diğer mevzuata göre yapılan tanımlar dikkate alınmamaktadır. Örneğin şoför dahil 9 kişi taşıyan (8+1) araçların Karayolları Trafik Kanunu’na göre minibüs olarak ruhsatının çıkarılması, hatta Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’na göre minibüs olarak vergilendirilmesi, KDV ve ÖTV yönünden binek otomobili sayılmasına engel teşkil etmemektedir. O nedenle, çift sıra koltuklu panelvanların Karayolları Trafik Kanunu’na göre “kamyonet” olarak ruhsatlandırılması, motorlu taşıtlar vergisinin “panelvan” olarak ödenmesi, ÖTV ve KDV uygulamasında “binek otomobili” sayılmasını etkilememektedir.
 
III- MÜKELLEFLER BAKIMINDAN KDV’NİN İNDİRİMİ
 
A- BİNEK OTOMOBİLİNE ÖDENEN KDV’Yİ İNDİRİM KONUSU YAPAMAYACAK OLANLAR
 
Faaliyeti binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanlar hariç olmak üzere, işletme faaliyetlerinde kullanmak üzere binek otomobili satın alan mükellefler, otomobil alımında ödediği KDV’yi indirim konusu yapamayacaktır. Örneğin bir pazarlama firması, pazarlama elemanlarının kullandığı binek otomobillerini alımında ödediği KDV’yi indirilecek KDV hesabına yazamayacaktır. Keza sınai üretim yapan bir firma, işletme personelinin kullanımı için satın alacağı binek otomobillerine ödenen KDV’leri indirim konusu yapamayacaktır.
 
Bu durumda binek otomobili alımında ödenen ve Kanun’un 30/b maddesi uyarınca indirim konusu yapılamayacak olan KDV, Kanun’un 58. maddesinin mefhum-u muhalifine göre, aracın bedeline dahil edilerek amortismana tabi tutulacaktır.
 
Öte yandan, faaliyeti binek otomobili kiralamak veya işletmek olsa dahi, mal hesabından çıkarılıp taşıtlar hesabında izlenmeye başlanan aktifteki araçlara ödenen KDV’nin de indirim konusu yapılması mümkün değildir. Örneğin bir otomobil bayisi, işletme müdürüne tahsis ettiği otomobili ithalatçıdan satın alırken ödediği KDV’yi indirim konusu yapamayacaktır. Bu durumda aracın satın alındığı dönemde mal hesabında izlendiği için indirilecek KDV hesabına yazılmış olan KDV tutarının, aracın işletme müdürüne tahsis edildiği (en geç plaka alındığı) tarihte, indirilecek KDV hesabından çıkarılarak gider hesabına dahil edilmesi ve bu döneme ait KDV beyannamesinde “İlave Edilecek KDV” satırına yazılıp beyan edilmek suretiyle düzeltilmesi gerekecektir.
 
B- BİNEK OTOMOBİLİNE ÖDENEN KDV’Yİ İNDİRİM KONUSU YAPABİLECEK OLANLAR
 
Faaliyeti binek otomobillerinin kiralanması olan araç kiralama firmaları (rent a car) ile binek otomobillerini çeşitli şekillerde işleten KDV mükellefleri (örneğin gerçek usulde vergiye tabi taksi işletmeleri, sürücü kursları, otomobil sporu, safari ve tur düzenleyen firmalar), bu faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldığı binek otomobillerine ödediği KDV’yi indirim konusu yapabileceklerdir.
 
Öte yandan faaliyeti binek otomobili alım satımı olan ithalatçılar, distribütörler, bayiler ve acentelerin satmak üzere ithal ettiği veya satın aldığı ve mal hesabında izledikleri binek otomobillerinin alımında ödedikleri KDV’yi indirim konusu yapabilecekleri tabiidir. Ancak bu firmaların satmak üzere satın aldığı otomobillerden, işletme sahibi veya personelinin kullanımı için aktifleştirdiği veya plaka aldıkları için ödediği KDV’nin indirim hesabından çıkarılıp gider hesabına alınması ve ilgili dönem KDV beyannamesinde “ilave edilecek KDV” olarak beyan edilip ödenmesi gerekecektir.
 
IV- ARAÇ TİPLERİ BAKIMINDAN KDV’NİN İNDİRİMİ
 
A- OTOMOBİL TİPİ ARAÇLAR
 
Sedan, hatchbeck, coupe, station wagon, limuzin, spor, üstü açık otomobiller, yarış otomobilleri, go-kart veya skelter tipi küçük yarış arabaları bu gruptadır. Ayrıca kapalı kasalı 4x4 veya 4x2 arazi taşıtları da (jipler) bu grupta yer almaktadır.
 
87.03 tarife pozisyonundaki bu araçların ithali veya sıfır olanlarının tesliminde KDV oranı %18, kullanılmış olanlarının tesliminde ise %1’dir. Faaliyeti binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanlar hariç olmak üzere, bu araçların alımında ödenen KDV indirim konusu yapılamamakta, araç bedeli ile birlikte amortismana tabi tutulmak suretiyle gider yazılmaktadır.
 
B- ÇİFT SIRA KOLTUKLU PANEL-VAN TİPİ ARAÇLAR
 
Gümrük tarife istatistik pozisyon numaralarının belirlenmesinde tek yetkili kurum olan Gümrük Müsteşarlığı’nca 8 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği(1) (Tarife-Sınıflandırma Kararları) eki sınıflandırma kararında;
 
“1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örneğin yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (En arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın);  şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıtlar”
 
87.03 tarife pozisyonunda sınıflandırılmıştır.
 
Bu araçların Karayolları Trafik Kanunu’na göre kamyonet veya arazi taşıtı olarak ruhsatlandırılmış olması, MARTOY Yönetmeliği’ne göre yük taşıma araçlarına ilişkin “N1” sınıfında yer alması hatta Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’na göre minibüs, panelvan veya kamyonetlerin yer aldığı (II) sayılı tarife üzerinden vergilendirilmesi, KDV (ve ÖTV) uygulamasında binek otomobili sayılmasını engel teşkil etmemektedir.
 
Yukarıda yapılan açıklamalara göre;
 
- Doblo, Kango, Multix, Combo, Connect, Partner, Berlingo, Caddy, Vaneo, Fiorino, Bipper gibi kapalı kasalı, çift sıra koltuklu, şoför mahallinin arkasındaki bölümde de yan camları olan araçlar,
 
- Starex, Traffic, Master, Vito, Viano, Transporter, Caravelle, Transit, Jumpy, Ducato, Boxer gibi kapalı kasalı, şoför mahallinin arkasında da koltuk bulunan, yanları camlı, city van veya camlı van olarak da adlandırılan, şoför dahil 9 kişiye kadar (8+1) insan taşıyan panelvan araçlar,
 
87.03 tarife pozisyonunda yer almakta olup, bunların N1 sınıfında olup olmadığına, ruhsatının panelvan, kamyonet, arazi taşıtı veya binek oto olarak çıkarılıp çıkarılmadığına bakılmaksızın, alımında ödenen KDV indirim konusu yapılamayacaktır.
 
Bu araçları %18 oranında KDV ödeyerek sıfır olarak satın alan veya ithal edenlerin yanı sıra, kullanılmış olanlarını %1 oranında KDV ödeyerek satın alan ve işletmenin aktifine kaydeden mükelleflerin de ödediği KDV’yi indirim konusu yapamayacağı tabiidir.
 
Binek otomobili grubundaki bu araçlardan işletmenin aktifinde yer alanların kullanılmış otomobil olarak tesliminde KDV oranı %1 olarak uygulanacaktır.
 
C- TEK SIRA KOLTUKLU PANELVAN TİPİ KAPALI KASALI KAMYONETLER
 
8 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği (Tarife-Sınıflandırma Kararları) eki sınıflandırma kararında;
 
“1+1 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, kargo kısmında araçların yolcu bölümlerinde bulunan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler) bulunmayan (iki yan panel boyunca arka camları bulunan veya bulunmayan), şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunan kapalı kasa motorlu taşıtlar”
 
87.04 tarife pozisyonunda sınıflandırılmıştır.
 
Ayrıca “Gümrük Tarife Cetveli Açıklama Notları” başlıklı 2 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği(2) ekindeki 87.03 tarife pozisyonu ile ilgili açıklama notlarında, şöfor mahallinin arkasındaki bölümde emniyet kemeri bulunmayan ve bu bölümde yer alan koltukları sabit olmayan panelvan türü araçların 87.04 tarife pozisyonunda sınıflandırılacağı belirtilmiştir.
 
Yukarıda yapılan açıklamalara göre;
 
- Doblo, Kango, Traffic Express, Connect, Combo, Partner, Berlingo, Caddy, Vaneo, Fiorino, Bipper gibi kapalı kasalı, şoför mahalli ile sınırlı tek sıra koltuklu, şoför mahallinin arkasındaki bölümde yan camları olmayan araçlar,
 
- Starex, Master, Traffic, Transit, Vito, Viano, Transporter, Caravelle, Transit, Jumpy, Ducato, Boxer gibi kapalı kasalı, şoför mahallinin arkasında koltuk bulunmayan, şoför mahallinin arkasındaki bölümde yan camları olmayan van tipi panelvan araçlar,
 
87.04 tarife pozisyonunda yer almakta olup, mükellefin faaliyetleriyle ilgili işlerde kullanılmak üzere alımında ödenen KDV indirim konusu yapılacaktır. Ancak bu araçların ikinci el satışında KDV oranı %1 değil, %18 olarak uygulanacaktır.
 
Öte yandan 87.04 tarife pozisyonunda sınıflandırılan yukarıda sayılan araçların, trafiğe kaydettirmeden önce veya sonra, şoför sırasının arkasındaki bölüme koltuk eklenmesi, yan camların açılması, emniyet kemeri, küllük gibi yolculara mahsus aparatlar eklenmesi veya tadilat yapılması halinde aracın tarife pozisyonu 87.03 olacaktır. Bu şekilde bayiden alımında 87.04 tarife pozisyonunda olmasına rağmen, yapılan tadilatla 87.03 tarife pozisyonuna dönüştürülen araçların alımında ödenen KDV indirim konusu yapılamayacaktır.
 
D- PİKAPLAR VE ÇİFT KABİNLİ KAMYONETLER
 
Tek kabinli 4X2 veya 4X4 pikaplar (Pick-up) 87.04 tarife pozisyonunda yer almakta olup, mükellefiyetle ilgili olarak satın alınan pikaplara ödenen KDV indirim konusu yapılabilecektir.
 
Çift kabinli 4X2 veya 4X4 araçlardan, eşya taşınmaya mahsus kasasının taban uzunluğu, aracın dingiller arasındaki mesafenin yarısından (%50’sinden) fazla olanlar da 87.04 tarife pozisyonunda değerlendirilecek ve alımında ödenen KDV indirilebilecektir.
 
Yukarıda 87.04 tarife pozisyonunda sınıflandırıldığı belirtilen araçların ikinci el satışında KDV oranı %18 olarak uygulanacaktır.
 
Ancak çift kabinli 4X2 veya 4X4 araçlardan; eşya taşınmaya mahsus kasasının taban uzunluğu, aracın dingiller arasındaki mesafenin yarısından (%50’sinden) az olanlar 87.03 tarife pozisyonunda değerlendirilecek ve bunların alımında ödenen KDV indirim konusu yapılamayacaktır (Gümrük tarife cetveli açıklama notlarına ilişkin 2 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği).
 
Ayrıca ikiden fazla aksı olan bu tür araçlar da KDV’nin indirim konusu yapılamadığı 87.03 tarife pozisyonunda yer almaktadır. Binek otomobili grubunda sınıflandırılan bu araçların kullanılmış olanlarının tesliminde KDV oranının %1 olacağı tabiidir.
 
E- TEK SIRA KOLTUKLU OTOMOBİLLER
 
Palio van, Clio van, Corsa van, Matrix Space gibi, sadece önde iki koltuğu olan, arkada koltuk bulunmayan, arkadaki yan camları kapalı olan, 3 veya 5 kapılı, şoför sırası ile arkadaki bölüm arasında sabit bir panel veya ağdan yapılmış bariyer olan araçlar 87.04 tarife pozisyonunda yer almaktadır.
 
Dolayısıyla bunların alımında ödenen KDV indirim konusu yapılabilecektir. Ancak bu araçların ikinci el satışında %1 değil, %18 oranında KDV uygulanması gerekmektedir.
 
Öte yandan 87.04 tarife pozisyonuna girdiği belirtilen bu araçların arkasındaki bölümün yan camlarının açılması ve koltuk eklenmesi, koltuk eklenmese dahi koltuk montajı için kızak yapılması veya emniyet kemeri, kül tablası, yer döşemesi gibi yolcu taşınmasına mahsus tadilatlar yapılması nedeniyle 87.03 tarife pozisyonundaki bir araca dönüştürülmesi halinde, aracın alımında ödenen KDV’nin indirim konusu yapılamaması, indirilmiş ise tadilatın yapıldığı dönemde indirilecek KDV hesabından çıkarılıp gider hesaplarına alınması ve KDV beyannamesinde “ilave edilecek KDV” satırında gösterilmek suretiyle beyan edilip ödenmesi gerekir.
 
V- SONUÇ
 
Sedan, hatchbeck, coupe, station wagon, limuzin, spor, üstü açık otomobiller ve yarış otomobillerinin yanı sıra 87.03 tarife pozisyonunda sınıflandırılan çift sıra koltuklu panelvan grubundaki araçlar ile kısa kasalı çift kabinli arazi araçlarının alımında ödenen KDV (araba kiralama firmaları, gerçek usulde taksi işletmeleri ve sürücü kursları hariç) indirim konusu yapılamamaktadır. Bu araçların MARTOY Yönetmeliği’ne göre “N” sınıfı yük taşımaya mahsus araçlar kapsamına girmesi, ruhsatının kamyonet, panelvan, ticari araç olarak çıkarılmış olması, KDV indiriminden yararlanmalarını sağlamamaktadır.
 
Bu konuda söz konusu araçları satan bayi ve acentelerin de duyarlı davranması gerekir. Her ne kadar 87.03 tarife pozisyonunda yer alan bu tür araçlar için geçerli olan %10 oranında ÖTV hesaplamak suretiyle vergi ödendiği için kendileri açısından vergi ziyaı söz konusu olmasa dahi, bu araçların 87.04 tarife pozisyonunda gösterilmesi, alıcıların yanılmasına ve bu araçları alımında ödediği KDV’yi haksız yere indirim konusu yapmasına neden olacak mahiyettedir.
 
Bilerek veya bilmeyerek bu araçları satışında 87.04 tarife pozisyonundan ÖTV beyanında bulunan bayi ve acenteler hakkında ikinci derece usulsüzlük cezası uygulanması söz konusudur.

4 Aralık 2013 Çarşamba

E - DEFTERE GEÇİŞ

Bu zorunluluk kapsamına giren mükelleflerin; elektronik fatura uygulamasına 2013 takvim yılı, elektronik defter uygulamasına ise 2014 takvim yılı içerisinde geçmelerinin mecburi olduğu ifade edilmişti.

Gelir İdaresi Başkanlığı geride bıraktığımız hafta çıkardığı 67 seri no'lu Vergi Usul Kanunu sirküleri ile, elektronik deftere geçiş süreci ile ilgili olarak bazı ilave açıklamalarda bulundu. Böylece e-defterde takvim daha belirgin hale geldi.

E-defter ne demek?

Elektronik defter; şekil hükümlerinden bağımsız olarak Vergi Usul Kanunu'na ve/veya Türk Ticaret Kanunu'na göre tutulması zorunlu olan defterlerde yer alması gereken bilgileri kapsayan elektronik kayıtlar bütününe verilen ad olarak tanımlanmakta.

Defterlerini elektronik ortamda oluşturmak, kaydetmek, muhafaza ve ibraz etmek isteyen veya bu zorunluluk kapsamında olan gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin aşağıda yer alan gereklilikleri sağlamaları beklenmekte:

a) Gerçek kişi mükelleflerin 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri çerçevesinde üretilen nitelikli elektronik sertifikaya sahip olmaları,

b) Tüzel kişi mükelleflerin mali mühür temin etmiş olması,

c) Elektronik defter tutulması, kaydedilmesi, onaylanması, saklanması ve ibrazında kullanılacak yazılımın uyumluluk onayı almış bir yazılım olması.

Kimler E-defter tutmak zorunda?

Maliye Bakanlığı'nın yaptığı belirlemeye göre; kendilerine, e-fatura düzenleme zorunluluğu getirilmiş olan mükellefler ayrıca e-deftere de geçmek zorunda.

Bir diğer deyişle, eğer e-fatura kapsamına giriyorsanız ilave hiçbir şart veya koşula gerek olmaksızın e-defter kapsamına da giriyorsunuz demektir.

E-defter nasıl tutulacak?

1 sıra numaralı Elektronik Defter Genel Tebliği'nde; e-defter tutmaya başlayacakların, www.edefter.gov.tr internet adresinde duyurulan format ve standartlara uygun olarak ve aylık dönemler itibarıyla elektronik defterlerini oluşturmaya ve saklamaya başlayacakları; ayrıca hesap dönemi veya takvim yılı içerisinde de elektronik defter uygulamasına geçilebilecekleri ifade edilmiş durumda.

Buna göre; e-defter tutacak olan mükellefler, özel veya paket yazılım üreten yazılım üreticilerinin programlarını kullanabilecekleri gibi, yazılımlarını kendileri de geliştirebilecekler.

Ancak her iki durumda da kullanılacak programın (yazılımın) Gelir İdaresi Başkanlığı'nca onaylanmış olması gerekiyor.

E-defter'de takvim nasıl işleyecek?

Bilindiği üzere 421 sıra no'lu VUK Genel Tebliği'nde; e-defter tutma zorunluluğu kapsamına giren mükelleflerin, elektronik defter uygulamasına 2014 takvim yılı (elektronik defter yazılımlarını kendi geliştiren mükelleflerin 01.09.2014 tarihi itibariyle elektronik defter test süreçlerini başarı ile tamamlamış olmaları gerekmekte) içerisinde geçmelerinin zorunlu olduğu ifade edilmişti.

Gelir İdaresi Başkanlığı yeni yayımladığı bir sirküler ile uygulamaya geçişle ilgili tarihleri netleştirdi. Buna göre, elektronik defter tutma zorunluluğu bulunan mükelleflerden;

a) Elektronik defter uygulamasına 2014 Aralık ayı içerisinde başvuranların 01.01.2015 tarihinden itibaren,

b) Elektronik defter uygulamasına 2014 Aralık ayından önce başvuranların en geç 2014 Aralık ayından başlamak üzere,

c) Özel hesap dönemine tabi olanların 01.12.2014 tarihinden önce elektronik defter uygulamasına başvuru yapmaları ve en geç 2014 Aralık ayı içerisinde elektronik defter tutmaya başlamaları gerekmekte.

E-defter tutulmazsa ne olur?

Elektronik defter tutma zorunluluğu getirilen mükelleflerin kâğıt ortamında defter tutmaları mümkün değil. Kâğıt ortamında defter tutulması durumunda hiç defter tutulmamış sayılacak. Bu durumda zorunluluklara uymayanlar hakkında, Vergi Usul Kanunu'nun ceza hükümleri tatbik olunacak.

Ayrıca, elektronik defter tutması gerekirken kağıt ortamında defter tutmaya devam edenlerin KDV indirimi konusunda da sorun yaşamaları kuvvetle muhtemel. Bu nedenle konuya gereken önemin verilmesi oldukça elzem.

28 Kasım 2013 Perşembe

I. 2013 DÖNEM SONU İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ HATIRLATMALAR
Dönem sonu işlemleri geçici vergi uygulaması ile birlikte her üç ayın sonunda yapılması nedeniyle, konu hatırlatma amaçlı olarak başlıklar halinde aşağıda belirtilmiştir.
1.Mevcut emtia fiilen sayılmak suretiyle değerlemesi yapılmalıdır.

2.Stok sayımında fiili durum ile kaydî durum karşılaştırılarak noksanlık veya fazlalık varsa nedeni araştırılmalı ve katma değer vergisi de dikkate alınarak gerekli düzelme işlemleri yapılmalıdır.

3.Stok sayım ve değerlemesinden sonra satılan malın maliyeti tespit edilerek kayıtlara alınmalıdır.

4.Stoklarda varsa değer düşüklüğü bununla ilgili olarak takdir komisyonuna başvurup gerekli karar alınmalıdır.

5.Yıl içinde A.T.İ.K. alınmışsa, bunların alımıyla ilgili olarak yılın sonuna kadar oluşan kredi faizi, kur farkı, vade farkı vs. giderler ilgili iktisadi kıymetin maliyetine eklenmelidir.

6.01.01.2004 tarihinden önce aktifleştirilen iktisadi kıymetlerin cari yıla ilişkin amortismanları eski usul ve esaslar çerçevesinde, 01.01.2004 tarihinden sonra aktifleştirilen iktisadi kıymetlerin cari yıl amortismanları ise, Maliye Bakanlığınca ilan edilen oranlar dikkate alınarak hesaplanmalıdır.

7.Yıl içinde alınan binek otomobilleri için kıst amortisman uygulamasına dikkat edilmelidir.

8.Yıl içinde satılan A.T.İ.K. nedeniyle ayrılmış bulunan amortismanlar satış esnasında dikkate alınmalıdır.

9.Satılan A.T.İ.K. ile ilgili olarak oluşan kar, gerekli şartlar sağlanmışsa yenileme fonu hesabına aktarılmalıdır.

10.Zarar gören A.T.İ.K. ile ilgili olarak alınan sigorta tazminat bedeli iktisadi kıymetin değerinden fazla olan kısmı, gerekli koşulların varlığı halinde yenileme fonu hesabına atılmalıdır.

11.Kıst amortismana tabi iktisadi kıymetlerin, amortisman süresinin son yılında, ayrılmayan ilk yıla ilişkin amortisman tutarının gider kaydı yapılmalıdır.

12.İlk tesis ve taazzuv (kuruluş ve örgütlenme) giderleri ile özel maliyetler gibi aktifleştirilen giderlerin yıllık itfa payları hesaplanıp gider yazılmalıdır.

13.Peşin ödenen giderler içinde 2013 yılına ilişkin olanlarının alınıp cari yıl giderlerine atılması unutulmamalıdır.

14.Peşin tahsil edilen gelirler hesabında bulunan ve 2013 yılı geliri olan kısmın bu hesaptan alınarak cari dönem hasılatına eklenmelidir.

15.Alıcılarla (müşterilerle) ilgili cari hesap mutabakatları yapılmalıdır.

16.Satıcılarla ilgili cari hesap mutabakatları yapılmalıdır.

17.Bankalarla gerekli mutabakatlar sağlanmalıdır.

18.Yukarıda sayılan her üç mutabakat sonucuna göre gerekirse ilgili kayıtlar yapılmalıdır.

19.Kasa sayımı yapılarak kaydi durumla fiili durum karşılaştırılmalı farklılık varsa gerekli araştırma yapılıp kayıtlara alınmalıdır.

20.Döviz kasası Maliye Bakanlığınca belirlenen kurlar esas alınarak değerlenmeli ve gerekli kayıtlar yapılmalıdır.

21.Bankadaki döviz hesapları Maliye Bakanlığınca belirlenen kurlar esas alınarak değerlenmeli ve kayıtları yapılmalıdır.

22.Çeklerin reeskonta tabi tutulmasına olanak verildiğinden, alınan çekler ile verilen çeklerin reeskonta tabi tutulması halinde oluşan farklar, vergilemede gelir veya gider olarak dikkate alınmalıdır.

23.Alacak ve borç senetleri istenirse reeskonta tabi tutulabilir. Alacak senetleri reeskonta tabi tutulması halinde borç senetleri de mutlaka reeskonta tabi tutulmalıdır. Senetlerde faiz oranı belli değilse, T.C. Merkez Bankası reeskont oranı uygulanarak gerekli kayıtlar yapılmalıdır.

Reeskont Hesaplama Formülleri:
a.İç İskonto Formülü:
Reeskont Tutarı =
Nominal Değer x Faiz Oranı x Gün Sayısı
36.000 + (Faiz Oranı x Gün Sayısı)
b.Peşin Değer Formülü:
Peşin Değer =
Nominal Değer x 36.000
36.000 + (Faiz Oranı x Gün Sayısı)

Alacak Senetleri Reeskont İşleminin Muhasebe Kaydı
-------------------------- / -------------------------
657 Reeskont Faiz Giderleri Hes. -----------
122 Alacak Senetleri Reeskontu Hes. ------------
------------------------- / ---------------------------

Alacak Senetleri Reeskont İşleminin Ertesi Yıl Kapanışının Muhasebe Kaydı
------------------------ / ---------------------------
122 Alacak Senetleri Reeskontu Hes.------------
647 Reeskont Faiz Gelirleri Hes. ------------
-------------------------/ --------------------------

Borç Senetleri Reeskont İşleminin Muhasebe Kaydı
-------------------------- /---------------------------
322 Borç Senetleri Reeskontu Hes. ------------
647 Reeskont Faiz Gelirleri Hes. ------------
------------------------- / ---------------------------

Borç Senetleri Reeskont İşleminin Ertesi Yıl Kapanışının Muhasebe Kaydı
------------------------- /---------------------------
657 Reeskont Faiz Giderleri Hes. ------------
322 Borç Senetleri Reeskontu Hes. ------------
------------------------- / --------------------------

24.Yabancı para birimi üzerinden düzenlenen alacak ve borç senetleri de yukarıda belirtildiği şekilde reeskonta tabi tutulabilir. Senetlerde faiz oranı belli edilmemiş ise, Londra bankalar arası faiz oranı (LIBOR) esas alınmalıdır.

25.Bankalardaki vadeli mevduat hesaplarının dönem sonu itibariyle hesaplanan faiz tutarlarının gelir kaydı unutulmamalıdır.

26.Kullanılan banka kredileri ile ilgili olarak dönem sonuna kadar oluşan faiz tutarı hesaplanıp gider kaydedilmelidir.

27.Aktifte kayıtlı bulunan;
a)Hisse senetleri,
b)Fon portföylerinin %51’i Türkiye’de kurulu bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri,
alış bedeli ile değerlenmelidir.
c)Yukarıda sayılanlar dışındaki tüm menkul kıymetler borsa rayici ile değerlendirilmelidir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayici muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılması halinde, değerlendirmeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedelinin vadede elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye ilişkin kısmı eklenmek suretiyle tespit edilmelidir.
d)Ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kar ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler alış bedeli ile değerlemesi yapılmalıdır.

28.Dava ve icra safhasına giren alacaklar için karşılık ayrılıp gider kaydedilmelidir. Teminata bağlı alacaklar bu safhaya gelse bile karşılık ayrılmamalıdır.
----------------------- / ---------------------
128 Şüpheli Ticari Alacaklar Hes. ----------
120 Alıcılar Hes. ----------
--------------------- / -----------------------
654 Karşılık Giderleri Hes. ----------
129 Şüpheli Tic. Alacaklar Karşılığı Hes.----------
--------------------/ -------------------------

29. Dava ve icra takibine değmeyecek derecede (dava ve icra masraflarının alacaktan fazla olması durumundaki) küçük alacaklar için birden fazla yazılı istenmiş olmak koşulu ile karşılık ayrılmalıdır.

30. Mahkeme kararına veya kanaat verici bir belgeye dayanarak tahsil olanağı kalmayan alacaklar kayıtlardan silinmelidir.

31. Ortaklara verilen borçlara adat hesaplanıp,
a)Şirket kredi kullanmışsa kredi faiz oranı,
b)Kullanmamışsa reeskont oranı,
üzerinden faiz hesaplanıp fatura düzenlenmeli ve %18 KDV uygulanmalıdır.

32. Dönem giderleri ile ilgili yansıtma kayıtları yapılarak, gelir ve gider hesaplarının tamamı dönem kar veya zarar hesabına aktarılmalıdır.

33. Yıllık beyannameye eklenmek üzere, yıl içinde kesinti yolu ile ödenen vergilerle ilgili olarak, kesintiyi yapan kurum ve kuruluşlardan yazılar alınmalıdır.

34.Yapılan bağış ve yardımların gider yazılması yerine, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinde beyan edilen gelirden indirilmesi esası getirilmiş olduğu hususu dikkate alınmalı ve buna göre bağış ve yardımların tamamı önce kanunen kabul edilmeyen gider olarak beyanname üzerinde kazanca eklenmeli ve daha sonra gelirden indirilecek bağış ve yardımların tutarı kazancın %5’ine (kalkınmada öncelikli yörelerde %10’una)(K.V.K.10/1-c maddesi uyarınca kurumlar vergisi mükelleflerinde sadece %5’i) kadar olan kısmı hesaplanarak beyannamede ayrıca gösterilmek suretiyle kazançtan indirilmelidir.

Formül:Kurum Kazancı – (Geçmiş yıl zararları + İştirak kazançları) x %5
Özel kanunlarına göre yapılan ve miktar sınırlamasına tabi olmayan bağış ve yardımlar da önce KKEG olarak dikkate alınıp kazancın varlığı halinde beyannamede ayrıca gösterilerek suretiyle indirilmelidir. (Bu kanunlar şunlardır: 7269 sayılı Umumi Hayata Müessif Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu, 222 sayılı İlk Öğretim ve Eğitim Kanunu, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu, 3338 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Kanunu, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu, 2878 sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanunu, 278 sayılı Türkiye Bilimsel Teknik Araştırma Kurumu Kanunu ve 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanunu)

35. Diğer kanunen kabul edilmeyen giderler tespit edilerek beyannamede kurum kazancına eklenmesi unutulmamalıdır.

36. Serbest bölgelerden elde edilen gelirlerin istisna olarak dikkate alınması temin edilmelidir.

37.Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında elde edilen kazançların kurumlar vergisinden istisna olduğu unutulmamalıdır.

38.Türk Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden sağlanan kazançların varlığı halinde bu kazançların kurumlar vergisi istisna edildiği unutulmamalıdır.

39. Gelir Vergisi Kanununun geçici 69 uncu maddesi hükmü uyarınca varsa yatırım indirimi istisna tutarı belirlenmelidir. Buna göre;

A. 31.12.2005 tarihi itibariyle indirim konusu yapılamamış ve 2013 yılına devreden yatırım indirim istisna tutarlarının indeksleme yapılarak ticari/zirai kazançtan veya kurum kazancından indirilmesi unutulmamalıdır.

B. 24.04.2003 tarihinde önce yapılan müracaatlara istinaden alınan Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında başlanılan ve 01.01.2006 tarihinden sonra yapılan yatırımlar nedeniyle 2013 yılına devreden yatırım indirimi istisna tutarlarının indeksleme yapılarak ticari/zirai kazançtan veya kurum kazancından indirilmesi sağlanmalıdır.

Yukarıda belirtilen şekilde kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yararlanılan yatırım indirim istisnası tutarı üzerinden, kazancın dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın mutlak surette, G.V.K. nun Geçici 61 inci maddesi kapsamında %19.8 oranında gelir vergisi kesintisi yapılacağı hususu unutulmamalıdır.

C. Gelir Vergisi Kanunu’nun yürürlükten kaldırılan 19 uncu maddesi kapsamında 2005 yılında başlanmış olup iktisadi ve teknik bütünlük arz eden ve 01.01.2006 tarihinden sonra gerçekleştirilen yatırımlar nedeniyle yapılan yatırım harcamalarının %40’ı olan yatırım indirimi istisnası tutarının 2013 yılına devreden tutarın da endeksleme yapılarak ticari/zirai kazancın veya kurum kazancının vergilendirilmesi sırasında dikkate alınmalıdır.
Bahsi geçen geçici madde hükmünde yer alan kazançtan indirilebilecek yatırım indirimi istisna tutarının o yılın kazancının %25’ini geçemeyeceği düzenlemesi Anayasa Mahkemesi Kararı ile kaldırılmış olduğu ve yatırım indirimi istisnası uygulandıktan sonra kalan matrah üzerinden %20 oranında kurumlar vergisi hesaplanacağı hususları unutulmamalıdır.

40. Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesi kapsamında kurumlar vergisinden istisna edilen varsa aşağıda belirtilen kazançlar tespit edilerek kurum kazancından indirilmesi sağlanmalıdır.
a. Tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançları,
b. Dar mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançları,
c. Yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar,
d. Emisyon primleri,
e. Yurtdışı inşaat ve onarım işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar,
f. Portföy ve fon işletme kazançları,
g. Gayrimenkul ve iştirak satışları kazançlarının %75’i,
h. Banka borçlarının ödenmesinde kullanılan gayrimenkul ve iştirak hisseleri satış kazançları,
ı. Bankaların alacak karşılığında edindikleri gayrimenkullerin satışından sağlanan kazançların %75’i,
i. Eğitim kazançları,
j. Rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden sağlanan kazançlar,
k. Kooperatiflerin ortakları için hesapladıkları risturnlar.
41.01.01.1999 tarihinden önce işletmeye dahil olup işte kullanılan taşıtların aynı zamanda zati ve ailevi ihtiyaçlarda da kullanılması halinde bu araçların amortismanlarının 1/2' si gider olarak dikkate alınmadığı nedenle, sözkonusu taşıtların 2013 yılında satılması halinde, gider kaydedilmeyen amortisman tutarları beyanname üzerinde, diğer indirimler kısmında gösterilerek, kazançtan indirilmelidir.

42. Beyan edilen kazanca göre hesaplanan kurumlar vergisi ve eski hükümlere göre yararlanılan yatırım indirimi istisnası tutarı üzerinden kesilen gelir vergisi ile kurumlar vergisinden istisna edilen emeklilik yatırın fonları dışında kalan fon ve portföy kazançları üzerinden K.V.K. uyarınca yapılan kurumlar vergisi kesinti toplamı kadar karşılık ayrılıp, 31.12.2013 tarihli bilanço ve gelir tablosunda (Dönem kârı vergi ve diğer yasal yükümlülükler karşılığında) gösterilmelidir.

43. 2013 yılına ilişkin olup, kurumlar vergisi beyannamesi verilene kadar gelen gider faturalarının KDV tutarları ile birlikte 2014 yılı kanunu defter kayıtlarına geçmiş yıl gideri olarak kaydedilip, kurumlar vergisi beyannamesinde bu fatura toplamları diğer indirimler sütununda gösterilerek matrahtan indirilmesi sağlanmalıdır.

44. 2012 yılına ilişkin olup 2013 yılı kayıtlarına alınan geç gelen fatura bedelleri, 2012 yılı kurum kazancından beyanname üzerinden indirilmiş olacağından, bu tutarların 2013 yılı beyanı sırasında kanunen kabul edilmeyen gider olarak kumum kazancına eklenmesi unutulmamalıdır.

45. 2010 vergilendirme döneminde satılan ve yenilenmesine karar alınan demirbaşlarla ilgili olarak oluşturulan yenileme fonu hesabına konulan tutar, ilgili iktisadi kıymet alınmaması halinde 2013 yılı kazancına eklenmesi unutulmamalıdır.

46. Örtülü sermayeye ilişkin faiz ve benzeri ödemeler ile örtülü yoldan dağıtılan kazançlar bir yandan kanunen kabul edilmeyen gider olması yanında, diğer yandan bu ödemeler hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kar payı sayıldığı hususu unutulmamalı ve ödenen bu tutarlar brütleştirilmek suretiyle üzerinden kar dağıtımına ilişkin %15 oranında yapılacak vergi kesintisine ilişkin muhtasar beyannamenin 23.01.2014 tarihine kadar verilmesi ve kesilen verginin 26.01.2014 günü akşamına kadar ödenmesi sağlanmalıdır.

Örnek 1.A.Ş. Ortaktan aldığı 600.000.- TL borç karşılığında 2013’de 60.000.- TL faiz ödemiş ve finansman gideri yazmıştır. Dönem başı öz sermayesi 150.000.- TL’dir. (Bu borcun tamamı 2014 yılında ödenecektir.)

- Örtülü Sermaye Tutarı = Ortaklardan Alınan Borç - (Öz sermaye x 3)
150.000.- TL = 600.000.- – (150.000.- x 3)
Örtülü Sermayeye İlişkin Faiz =
Örtülü Sermaye x Ortaklara Ödenen Faiz
Ortaktan Alınan Borç
15.000.- TL =
150.000.- x 60.000.- (K.K.E.Gider yazılır.)
600.000.-
- Dağıtılan net kar payı = Örtülü sermayeye ilişkin faiz olup 15.000.- TL’dir.
- Dağıtılan kar payının net tutarı %15 kesinti oranına göre brüt tutarı =(15.000.- x 100/ 85) = 17.647.06 TL olup, bu tutar üzerinden yapılacak vergi kesintisi (17.647.06 x %15) = 2.647.06 TL olacaktır.
- Bu tutar vergi 23.01.2014 günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile beyan edilip 26.01.2014 günü akşamına kadar ödenmesi ve ödenen bu tutar kurumca 2013 veya 2014 yılı kayıtlarına KKEG yazılması gerekir.

Örnek 2.A.Ş. 2013 yılında ilişkisiz kişiye 500.000.- TL sattığı yatın bir benzerini aynı vade ve koşullarda ortağının eşine 420.000.- TL satmıştır.

- Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Dağıtılan Kazanç = Emsal Fiyatı - İlişkili Kişiye Yapılan Satışın Bedeli.

80.000.- TL = 500.000.- TL – 420.000.- TL

- Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan 80.000.- TL KKEG olarak kurum kazancına eklenmesi yanında ayrıca, dağıtılan net kar payının olarak %15 vergi kesintisine tabi tutulacaktır.

- Buna göre 80.000.- TL’ nin %15 kesinti oranına göre brüt tutarı = (80.000.- x 100/ 85) = 94.117.65 TL olup, bu tutar üzerinden yapılacak vergi kesintisi (94.117.65 x %15) = 14.117.65 TL olacaktır.

- Bu tutar vergi 23.01.2014 günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile beyan edilip 26.01.2014 günü akşamına kadar ödenmesi ve ödenen bu tutar kurumca 2013 veya 2014 yılı kayıtlarına KKEG yazılması gerekir.

47. KVK.’un 7 inci maddesi ile GVK.’un 75 inci maddesi uyarınca 31.12.2013 tarihi itibariyle elde edilmiş sayılan kontrol edilebilen kurum kazancı veya kar payı tutarlarının beyannameye ithal edilmesi unutulmamalıdır.

48.15.6.2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’a uygun yeni veya tevzi yatırım yapanlar bahsi geçen kararnamenin 15 nci maddesi uyarınca indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanmayı gözden kaçırmamalıdırlar.

49. Yurt dışında ödenen vergilerin mahsubunda yasada belirtilen belgeler temin edilerek tercüme ettirilmesi ve beyannameye eklenmelidir. Bu şekilde mahsup edilecek verginin tutarı, yurt dışı kazanç üzerinden Türkiye’de alınacak vergiden fazla olmayacaktır.

50. Geçici vergi uygulaması nedeniyle, geçici vergi dönemleri itibariyle,

a)Amortisman ayıranlar dönem sonunda amortisman ayırmaktan vazgeçebilirler.

b)Amortisman hesaplamayanlar dönem sonunda amortisman ayırabilir ve gider yazabilirler.

c)Alacak ve borç senetlerini reeskonta tabi tutmayanlar dönem sonu itibariyle reeskont yapabilirler.

d)Alacak ve borç senetlerini reeskonta tabi tutanlar dönem sonunda reeskonttan vazgeçebilirler.

e) Yıl içinde yararlanılan yatırım indirimi istisna uygulamasından verilen geçici vergi beyannamelerinin düzeltilmesi koşulu ile vazgeçebilirler.

f) Geçici vergi dönemlerinde yararlanılmayan yatırım indirimi istisnasından dönem sonunda yararlanılabilir.

II. 2014 YILI VERGİLENDİRME DÖNEMİNE İLİŞKİN HATIRLATMALAR

1. 2013 yılı kanuni defterlerin tamamının yazdırılma işi bir an önce tamamlanmalıdır.

2. 2013 yılı yönetim kurulu karar defterinin kapanış tasdiki 2014/Ocak ayı sonuna kadar ve 2013 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin ise, 2014/Haziran ayı sonuna kadar yaptırılmalıdır.

3. 2014 yılında kullanılacak defterlerin tasdiki 2013/Aralık ayı içinde yaptırılmalıdır.

4. 2013 yılında kullanılan kanuni defterlerin 2014 yılında da kullanılması durumunda, bu defterlerin tasdik işlemleri 2014/Ocak ayı içinde yaptırılmalıdır.

5. 2014 yılı yevmiye defterine yapılan açılış kaydından sonra, bir önceki yılda yapılan reeskont kayıtları, ters kayıt yapılarak kapatılmalıdır.

6. Sigorta şirketleri tarafında 2013 yılında ayrılarak gider kaydedilen muallak hasar karşılıkları, kazanılmamış pirim karşılıkları ve hayat matematik karşılıkları ile denge karşılıkları 2014 yılı açılış kaydından sonra, kâr hesabına aktarılmalıdır.

7. 2013 yılı vergilendirme dönemine ilişkin kurum kazancının beyanı sırasında, kurum kazancından indirilen ve eski hükümlere tabi tutulan yatırım indirimi istisna tutarı üzerinden en geç kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği ay içinde, %19.8 oranında gelir vergisi kesintisi yapılmalı ve buna ilişkin muhtasar beyanname ertesi ayın 23 üncü günü akşamına kadar verilip, kesilen gelir vergisi 26 ıncı günü akşamına kadar ödenmelidir.

8. 2013 yılı vergilendirme dönemine ilişkin kurum kazancının beyanı sırasında, kurum kazancından indirilen emeklilik yatırım fonlarının kazançları dışında kalan ve K.V.K. nun 5/1- d maddesinde yazılı fon ve portföy kazançları üzerinden en geç kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği ay içinde, %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılmalı ve buna ilişkin muhtasar beyanname ertesi ayın 23 üncü günü akşamına kadar verilip, kesilen kurumlar vergisi 26 ıncı günü akşamına kadar ödenmelidir.

9. 2013 yılı kurum kazancından (kârından) personele temettü ikramiyesi verilmesi düşünülüyor ise, gerekli kararların kurumlar vergisi beyannamesi verilmesinden önce alınmalıdır.

10.
a) İmtiyazname ve Ruhsatname almış olan kurumların Harçlar Kanunu’na ekli 8 sayılı tarifede yer verilen ve yıllık olarak ödenmesi gereken harçlar,

b) Motorlu taşıtlar vergisinin ilk taksiti,
2014/Ocak ayı içinde ödenmelidir.